top of page
02 6 m20 willebadessen.jpeg
  • Facebook
  • Twitter
  • YouTube
  • Pinterest
  • Tumblr Social Icon
  • Instagram

Heading 1

NRW'de 900 civarı anadili desi öğretmeninden 450'si  civarı Türkçe dersi vermektedir. Anadili dersi öğretmenleri, özellikle Türkiye'de eğtimini tamamlayanlar genelde çok okulda görevlidirler. Bu onların hiçbir okulu tam olarak kendi işyeri gibi benimsemelerine engel olmakta, melsektaş ve veli bağlantıları ideal ölçüde sağlanamaktadır.

Anadili dersine katılımın düşük olması tavuk yumurta misali işlemekte; katılımın az olması öğretmenin çok okul dolaşmasına, öğretmenin çok okul dolaşması ise hiçbir okula tam ait olamamasına, dolayısı ile katılımın azalmasına sebep olmaktadır. Malesef  böylesi yoğun tempoda çalışan anadili dersi öğretmenleri gerek dil açısından, gerekse sayısal yetersizlik açısından sendiklarda yalnız bırakıldıkları duygusunu  yaşamaktadırlar. Bu bağlamda NRW TÖD, öğretmen, sosyal pedagog, veli gibi eğtim-öğretim aktörlerini bir araya getirme, toplumsal barışa katkı sağlama amacındadır.

Şükrü Akarsu

Türk Öğretmenler Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı e. V.

Türkiye kökenli eğitimcilerin kurduğu nrw töd sayfasına hoş geldiniz.

 

1996 yılında bir grup öğretmenin kurduğu nrw töd 30 civarı üye ile çalışmalarına başlamış bir ara103 üyeye kadar ulaşmıştır. 2020 itibarı ile 87 eğitim-öğretim gönüllüsü bu çatı altında örgütlüdür. 

Üyelerimizin ve  içinden geldiğimiz göçmen toplumunun başarılı ve mutlu bireyler olmasında eğtimcilerin de katkısı olması gereğine inanıyoruz. Bu bağlamda birliktelik için; eğitim - öğretim alanında görevli her bireyi örgütlenmeye çağırıyorum.

"Ben" var, ama mutluluk "biz"de. Birey var, ama başarı örgütlü olmakta. -

Ş. Akarsu

Güncel

23 Nisan 1920 ve Çocuk Bayramı

Bildiğiniz gibi Türkler yerleşik hayat sistemine en son geçen uluslardan birisidir. Yüzyıllarca Orta Asya’dan batıya, başlarında bir kağan (padişah, sultan veya han) Karadenizin kuzeyinden ve güneyinden olmak üzere göç edip durdular. Hiçbir yer onlar için kalıcı vatan olmadı; çünkü onlar için vatan; hayvanlarınin doyduğu yerdi.

Türkiye’den önceki son devlet Osmanlılar ise bir geçiş toplumuydu. Halk hala yörük obaları şeklinde, hayvanların peşinden göç ediyor, haneden ise Avrupalı olma gayreti içerisinde, Anadolu halkını; yani Türkleri küçümsüyor, sarayda Fransızca konuşuyor, batılı prenseslerle evleniyorlardı.

1920 Nisan’ında iki bin yıllık sultanlık sistemi yerini meclise, yani seçilmiş halka bırakıyordu. İki bin yıl sonra halk göçerliği bırakıyor ve “Anadolu benim vatanım, Ankara benim başkentim” diyebiliyordu. Halkta sıfırdan başlayan özgüven gelişiyor, artık Türk olmanın utanılacak bir şey olmadığını fark ediyordu.

Bir halkın yeniden doğuş tarihi olan 23 Nisan’a “çocuk bayramı” demek biraz paradoks gibi görünse de yeni kurulan devletin bir çocuk gibi doğmasına işaret ettiği için tam oturmaktadır aslında. Geleceği ve çocukları işaret etmesi ise Atatürk’ün dahice bir buluşudur.

Bu düşüncelerel nrw töd olarak 23 Nisan Bayramınızı can-ı yürekten kutluyoruz.

töd.jpg
bottom of page